Turkiye'de bugun; sag, sol, milliyetci, muhafazakar, dindar, sekuler ayrimi olmaksizin herkes yilgin, herkes bezgin, herkes bunalmis durumda. Umutsuzluk ve guvensizlik duygusu giderek artiyor. Cunku Turkiye tipik bir tuketim toplumu; hane halki, esnaf, tarim ve hayvancilikla ugrasanlar, kobiler, buyuk oelcekli isletmeler, yani herkes borclu, ancak kredilerle ayakta durmaya calisiyor. Hukumetin kredilerle buyutmeye calistigi bu ekonomi surdurulebilir degil. Cunku uretimle degil, tuketimle buyutulmeye calisilan bir ekonomi bu. Buyume dengesiz bir buyume; kalitesiz bir buyume bu nedenle de istihdam yaratamayan bir buyume. Turkiye'de siyasete ya da kamu dairelerine girmek icin liyakat bir degerlendirme oelcutu degil. Bir yerlere gelmeniz icin mensubiyet baglarinizin guclu olmasi yeterli. Siyasette ciddi bir kalite eksikligi var; niteliksiz, alt yapisi yetersiz, Ingilizceyi okuyacak, anlayacak ve konusacak duzeyde bilmeyen insanlarla bu cagda siyaset yapamazsiniz, ulke yoenetemezsiniz. 21. Yuzyilin dijital cagini anlayan, dunyadaki gelismeleri takip edebilen kac bakan, kac milletvekili var Turkiye'de? Bu insanlarin siyaset yapma nedenlerini sorgulamak zorundayiz. Cunku siyaset bir statu, bir zenginlesme araci olarak goeruluyor. Zenginlesmenin en kolay yolunun devletten ihale almak oldugunu artik herkes biliyor. Ancak siyaset zenginlesmek icin yapilmamali, zenginlesmenin yolu ticaret olmali, siyaset degil. Siyaset yapan insanlar topluma karsi bir sorumluluk duymali, onlari bir yerlere getirenlere degil. Ak Parti, ulkedeki adalet kavramina duyulan guvenin, program hedeflerinin tam tersine azaldigini goerebilmeli. Turkiye'nin kalkinmasi, gelismis ulkeler kategorisine cikmasi, refahin artmasi, toplumsal duzenin tesisi, hukuk alaninin oezerk olmasi ve siyasetin disinda kalmasina bagli. Ak Parti Fabrika Ayarlarina doenerek, programina bakmali ve adalet sistemine guven duyulmadan adaleti tesis etmenin mumkun olamayacagini goerebilmeli.