Osmanli Devleti'nin kurulusundan itibaren, Osmanli padisahlari ulemaya karsi her zaman hassas davranmislar, onlara karsi saygili ve ilgili bir tutum sergilemisler; ulemaya oenemli islerde goerevler vermislerdir.Ayrica Osmanli Devleti'nin kurulus ve gelisme asamasinda ulemanin rolu buyuk olmus; devletin son doenemlerine kadar bu goerevi ve oenemi devam etmistir. Ancak modernlesme sureciyle birlikte ulema guc kaybetmeye baslamis, ulemadan aydina dogru bir doenusum yasanmistir. Ulemanin halk nezdindeki itibari onun devlet ve politik guc ile iliskisinde de belirleyici olmustur. Devlet kendi mesruiyetinin devami icin ulemayi yanina almaya titizlik goestermistir. Tarih sahnesinde yeni bir doenemin de baslangici kabul edilen ve devletin burokratik yapisinda koeklu doenusumlerin yasandigi bir doenemde, ulemanin bu durum karsisindaki tavri oldukca oenemlidir. Nitekim zorunlu kultur degismelerinin de baslangicini ifade eden bu doenemde ulemanin yeniliklerin neresinde oldugu ve nasil bir rol ustlendigi sorusu, yeniliklerin degerlendirilmesi acisindan yanitlanmasi gereken bir sorudur. Bu sorunun cevabina binaen, boeyle bir konu arastirma konusu olarak belirlenmis ve degerlendirilmeye calisilmistir.